SAVAŞTA MERTLİK GÖSTERENLERE MECLİSTE KALLEŞLİK

SAVAŞTA MERTLİK GÖSTERENLERE MECLİSTE KALLEŞLİK

"Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz,daha sağlam bir askere rastlanmamıştır"
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

"Türkler kafa kesmez! Türk askeri dünyadaki en şerefli ve düşmanına saygı gösterecek kadar da onurlu askerlerdir. Kore'de bir Amerikalı subay

 "İmralı'nın dinlenmesi gerekiyor. Bunu Kürt halkı şart olarak ortaya koydu. Öcalan'ın kendi örgütü de şart olarak ortaya koydu. Aslında aylar önce gidilmeliydi" diyen Dem Parti' eş başkanı Tülay Hatimoğulları'nın bu ifadesinin tezahürü İmralı' da Apo ile görüşme mutluluğuna ulaşan 3 ilk insan... kısa süre sonra meyvelerini vermeye başladığı görülen bu görüşme;

26 Kasım 2025 
Milli Savunma Bakanlığı bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi plân ve bütçe komisyonunda görüşülüyor. Görüşme sırasında Dem milletvekilleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal kimliğini hedef alarak "kanla beslenen işgalciler, tecavüzcüler "diyor ve bunun karşısında (ne AKP milletvekilleri ne de MHP milletvekilleri sesini çıkarmıyor. Kutsal ittifak bozulmasın, apocuk darılmasın diye.) Sadece bir gerçek Bozkurt- Asena (merhum Alparslan Türkeş'in kızı )ayağa kalkıyor. AYYÜCE TÜRKEŞ....
"Bunu söyleyemezsiniz bunu reddediyorum,"diyor ve sözlerine "kabul etmiyorum, kabul etmiyoruz, kabul etmiyoruz. Kaç tane, kaç tane kadın öğretmen şehit edildi. Hamile kadına tecavüz edildi, şehit edildi. Kabul etmiyoruz başkanım, kabul etmiyoruz. Hayır Türk ordusuna yeter ya ,Türk ordusuna diyemez, Türk askerine diyemez, diyemez, yeter! diye haykırırken DEM Parti sıralarından "Muhatabımız siz değilsiniz" sözleri duyuluyor. Bunun üzerine( pantolon giymek, bıyık bırakmak ve sakal uzatmakla erkek olunamayacağına ve her üniforma giyenin asker, omuzlarına yıldız kondurmakla komutan olunamayacağının ispatı) AYYÜCE komutan "Türk ordusunun muhatabı benim, Türk devletinin muhatabı benim. Diyemez ,diyemez, diyemez, diyemez... diyerek 
 Hani çok eski değil, kısa bir zaman önce Şehit annesine parmak sallayarak "Haddini bil!" diyen, dikenli  yolları bugünkü ağa babaları tarafından temizlenmiş zat, suspus otururken...

Eeeey DEM'li şu satırları iyi oku. İnkâr ve reddetmediğiniz teröristlerinizden Sakine Cansız ile  Eski Özel Kuvvetler Komutanı Levent Göktaş arasında geçen konuşmayı.  Sözlerinden hicap duy!
Okumadan önce şunları tekrar hatırla;
-Baskınlarınızda telef olan teröristleriniz tanınmasın diye kafalarını  kesen,
-Dağda cinsel açlığını kendi arkadaşıyla gideren,
 -Kardeşinin karısını kendisine oynaş tutan ve haremine katan,
-"Herhangi bir evin önünde bir erkek ayakkabısı varsa evin sahibi içeridedir" diyerek aile mahremiyetini hiçe sayan 
-Bize yardım etmeyen her "Kürtü" öldürün diyen bir yapı ve kadroya sahip olan,
-10 günlük çocuğa bile, köy meydanında topladığı vatandaşımızı kurşuna dizerken acımayan,
  -Taşıyamayacağı yaralı arkadaşlarını infaz eden kan dökücüler...
Türk Silahlı Kuvvetlerine bu saldırıyı Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında yapmanıza müsaade eden korkaklar da okusun bu yazıyı...
Levent Göktaş anlatıyor .Cudi Dağı gece yarısı 40 kişiyle 250 PKK'lının içine sızdım.
Çatışma sonrası grubun lideri Sakine Cansız telsizime bağlandı. Şehit askerinimizin takasını konuştuk...
Açıklık getireyim konuya ...
Yer Cudi Dağı- Ballıkaya Mevkii...
Kış olduğu için yaklaşık eksi 40 derece soğuk ve etraf kar dolu .
Hedef tespitini yaptıktan sonra 40 kişilik bir grupla 250 kişilik PKK grubunun içine girdim.
Çok yoğun temas başladı. İnan, 5 metreden temas devam ediyordu ve girdiğimiz yer PKK açısından çok avantajlı ve bizim açımızdan aleyhe idi.
Giriş anında 10 subay- astsubay yaralandı ve ilerleyen zamanda bir uzman çavuşumuz şehit oldu .
Hava kararınca geri çekilip tepelerde menzilendim.
Mevzilendim ancak Şehit arkadaşımızın naaşını alamadık.
Gece saat 01-02'ye kadar birkaç defa deneme yaptık.
Ancak ,havanın çok soğuk ,yerlerin kaygan, çok karanlık olması ve PKK'nın sürekli ateşine maruz kalmamız nedeniyle şehidi alamadık.
Gece yarısı Sakine ve yanında bulunan Şimşek kod isimli kişi telsizden beni aradı. Benim telsiz kodum da Ozan idi .
Cevap verdim.
"Dinliyorum ,ben Ozan" dedim .
Epey konuştuktan sonra dediler ki "Ozan bak, durmadan girip çıkıyorsun. Bu cenazeyi alamazsın, vermeyiz! Ama anlaşalım, şehidi sana verelim "
Ben de "ne istiyorsunuz ?"dedim.
Dediler ki" Mert adamsın!
 Bak hava çok soğuk,burda kalmanız çok zor,1-2 gün içinde gidersiniz.
Bizim de çok ölü ve yaralımız var sizin de... buradan ayrılırken Armut Boğazı denilen yerden geçerken,orada ilk ağacın altına çuval içinde ;konserve, ekmek ,oksijen, tendürdiyot,sargı bezi gibi... sağlık malzemeleri koyacam diye söz verirsen ,ki seni aşağıda savaşırken gördüm. Mert adamsın!
Savaşçısın!
Koyacağım dersen inanırız.
Eğer malzemeyi ağaç altına koyarsan biz de sana şehit cenazesini verelim".. 
"Nasıl vereceksiniz?" dedim.
"Sabah saat 09.00'da tek başına yanımıza ineceksin, alıp gideceksin" dediler.
"Cenazesi temizlenmiş, silahı da yanında."
Herkesin telsize girip beni uyarmasına karşın ben ,şehit çocuğun eşini ve çocuklarını düşünerek "olur" dedim.
Anlaştık.
Sabah olunca aşağıya indim.
Baktım cenazesi tertemiz temizlenmiş, yerde yatıyor.
Yanında silahı, parmağında yüzüğü, her şeyi tam.
Aldım sırtıma koydum
Etrafıma baktım. 
Tam yürümeye başladım. Sağ -soldaki PKK'lılar ayağa kalkıp beni selamladılar, saygılarını gösterdiler ve yukarı çıktım.
Armut Boğazı'na malzemeyi koymuştum. Oradan ayrıldım.

Amerikalı pilot 5 dakika geciken Kore Gazisi için uçağı bekletirken, nice gazi ve şehit vermiş Türk Silahlı Kuvvetlerine Gazi Meclis'te hakarete sessiz kalınıyor !

BENİM ANAMI ÇARŞIDA GÖRDÜĞÜNÜ İDDİA EDENLER ...
SİZİN ANANIZDAN NE HABER!!!