
Pazarlıksız Pazarlık
Yavuz Gezer
PAZARLIKSIZ PAZARLIK
"Terörsüz Türkiye" olarak ifade edilen süreç, PKK ve iltisaklı terör örgütlerinin silah bıraktığını açıklaması ile görsel bir şölene dönüştürüldü.
Toplumsal uzlaşma, barış ve kardeşliğin yeniden tesisi, toplumkesimlerinin birlikte yaşama bilinci ve isteğinin güçlenmesi adına yürütülecek çabanın karşısında olmamız düşünülemez.
Uzun yıllara sari PKK ile mücadelenin insan kaybı ve ekonomik yıkımlarla, gençliğin geleceğe kaygıyla bakmasına ve umutlarının kırılmasına neden olduğu gerçeği yadsınamaz.
Terörle, vatandaşlarımız arasında kırılmalar ve aidiyet duygularının yok edilmesi amaçlansa da bu konuda halkımızın kadirşinaslığı ve sağlam duruşu bunu engellemiştir. Milletimizin bir arada yaşama arzusu ve isteği; din-dil, ırk, mezhep ve bölge farklılıklarına rağmen her bir insanımızın ortak arzusu olarak kendisini göstermiştir.
Halkımızın bu konuda gösterdiği birliktelik ve duyarlılık esasen devletin de elini güçlendirmektedir. Ancak devlet yöneticileri ve kurumlar (hükümet) konuya yaklaşırken duygusal değil objektif ve hukuku ölçü alan bir anlayışla hareket etmelidir.
"Terörsüz Türkiye" söyleminin hukuksuz uygulamalarla yürümeyeceği gün gibi ortadadır.
SANSÜR, BASKI, YASAKLAR ve TUTUKLAMALAR…
"DEMOKRASİ ve HUKUK" demeyi tercih ettiğimiz" TERÖRSÜZ TÜRKİYE" söylemi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın +5 yıl daha iktidarı için PİYAR çalışması olmamalıdır.
Halkımıza, herhangi bir pazarlık olmadığı net olarak anlatılmalıdır. YELİZ'E anlatılır gibi. Tane tane…
Türkiye'deki "Terörsüz Türkiye Komisyonu" ile ilgili süreci,başından itibaren mümkün olduğunca az konuşarak yürütmeye çalışıyorum. Hassas bir konu Türkiye'nin ayaklarına bir pranga olarak vuruldu ve şimdi tarihi fırsat olarak çıktı .Silahların bırakılmasıyla bu konudaki sorumluluk Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçer. Plânlandığı gibi süreç devam ediyor. Silahlar bırakılmaya devam ediyor. (Halk bi haber, sembolik 30 terörist görsel şölen eşliğinde 2000 dolarlık 30 çakma silahı yaktı, delil kararttı) Bu komisyon örgütün silah bırakma süreci ile yasal birtakım düzenlemeler yapacak. (Suriye, Irak, İran -KCK yapılanması buna uyacak öyle mi?)
Kamuoyunun hassasiyetini göz önünde bulundurarak şeffaf biçimde yürütülmelidir. Altın oran Kürdün onuru Türk'ün gururudur. (Altın oran çiye... bir vücut güzelliği tarif ediyorsan diğer azalardan da bahset)
Bu politik tartışmanın yapılacağı zemin değildir .86 milyon milletimizin hep birlikte bu sorunun ortadan kaldırılması için fedakârca çalışacağı bir süreçtir. (halka mı sordunuz? Yoksa siz seçilmişler "biz halktan aldığımız yetkiyle karar verdik” midediniz? Zaten şu an %50'den fazla insanın duygularına hitap eden uygulamalardan uzak olmanızı sorun etmediğiniz ortada ve %50'yi 86 milyon olarak ifade etmekten imtina etmiyorsunuz!) Bütün partilerin görüşlerini dinledim. (Siyasiçözümler mecliste alınan kararlarla çözülür. Bürokratlar gönderilerek- en etkili olanları- partililer ikna edilmez) Sonuç olarak bir çalışma yürüteceğiz. Komisyonun odağına sürecin nasıl çözümleneceğini koyacağız. Meclis açıldığında ilk hafta programımıza alacağız.
Nitelikli çoğunluğu arayacağız. (komisyon sayısının %60'ı yani sizin tabiriniz ile 3/5'i, daha açığı beşte üçü. Zaten elinizde yeterli sayı 51 -3 = 48 (İyi parti üye vermediği için)-48'in 5/3'ü 28.8.
AKP + MHP + Dem= 21+4+4=29
CHP garnitür. Ama, olmazsa olmazı komisyonun. Diğerlerini saymaya ve hesaba katmaya gerek yok. Muhalefetin hangi önergesi TBMM de kabul edildi ki !!!)
Bu bütün partilerin aldığı karar olarak ilerlemeli. Sürece destek veren partileri yürekten tebrik ediyorum.
Numan Kurtulmuş TBMM Başkanı.
Ben de tebrik ediyorum özellikle de ÖZEL'İ. Halkın umudunu bir kez daha iktidardaki siyasilerin çorak bahçesine "Can Suyu" olarak taşıyıp yeşerttiği için...