HOŞ GELDİN..
Yavuz Gezer
HOŞ GELDİN..
Bu hafta, tüm İslam aleminin kutsal saydığı Hicri takvim ve Miladi takvim arasındaki fark nedeniyle, her yıl başlangıcı bir önceki yıla göre 10-11 gün daha erken başlayan Ramazan ayının ilk haftası...
Bu ayın güzelliklerine ve bu güzellikleri çirkinleştirme gayreti içinde olanlara dokunacağım yazdıklarımla, hoşgörünüze sığınarak...
Hicri takvime göre 9uncu ay, İslam inancına göre Hz Muhammed'e (sav)Kur'an ayetlerinin inmeye başladığı, aynı zamanda müslümanlarca oruç eda edildiği aydır Ramazan...
Ayrıca "Ey iman edenler! sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerde sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun( günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bu iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız- bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.( Bakara 183- 184 )
Ramazan bizim anlayışımıza göre; yardımlaşma, bereket, tövbe ve hoşgörü ayıdır. Onun için biz ona" onbir ayın sultanı" diyoruz gelişini karşılarken... gidişini ise bayramla taçlandırıyoruz sultanımızın...
Sonuna yaklaşırken Ramazan ayının, oruçtan en çok bizar olan( sıkıntı çeken) hiç bitmesin der gibi tavır takınır.
" Getmiyeydi, getmiyeydi! Keşke getmiyeydi! Remezan" haykırışları ...
Bunu duyan eşi akşam eve döndüğünde,
" Gari sene müjdem var. deyirdin ya! Remezan keşke getmiyeydi... Allah muradın verdi, duan kabul oldi. Orucu bi gün yanlış tutmuşuğ. Hökümat Remezan'ı bi ay uzatti. Yeniden tutacayığ...
Kocasının bu sözleri üzerine ," Viiiy Şevket, ele bi şe olir mi? Hökümat ne bilir! Ben bi ay tutmuşam ,daha öldürseler, kesseler tutacağım yoğ... Hökümata Sabiha'nın selamını söle ,daha tutacağım yoğ. Gusura galmasınlar"...
Oruç; iftar ve sahur sofraları şenlikli olan, aile efradının bir arada, "Allah ne verdiyse paylaştığı"... Çocuk kahkahalarının tatlı niyetine sunulduğu, Kambersiz düğün olur mu? misali...
Onlarında tuttuğu tekne orucu açılışına, iftarda büyüklerin de iştiraki gerekir, her ne kadar çok önce iftar yapmış olsalar da...
" O sepetin altında nedisin?
" Heç bi şe nene "
"Ana çağam sen oruç del misin?"
" Görmi misin nene? Orucum da!"
" Eee çağam sepetin altında ne işin var? Yanağın da şüşük, kör olmıyasın, yoğsa bi şe mi yeyisin ?
"Gız nene, top patladı ya! Ben tekne orucu tutim,bilmi misin?Öğle ezanı oğundu ya..."
Orucun manevi mükafatlarının(sevap) Ramazan ayında katlanarak arttığına inanırız toplum olarak. Onun için de küçük çocuklarımıza tekne (tekniye )orucu tut turulması gelenek haline gelmiştir Türk İslam toplumunda. Bu uygulamayla ,henüz üzerine oruç farz olmayan çocukların öğlene kadar yemek yemeden oyunumsu bir deneme ile oruç tutmaya teşvik edilmesidir tekne orucu...
Böylece çocuklara sahur heyecanı ve iftar bereketi yaşatılmış olunurdu.
Bu günlerde bize çeşitli oyunlarla tekne orucu tutuyormuşuzcasına yaşatılanlar.
Sevgi, hoşgörü ve yardımlaşmanın en üst seviyede olduğu bir Ramazan ayının ifası dileklerimle.
NİCE RAMAZANLARA
HÜR VE BAĞIMSIZ OLARAK.
