
KÖKLERDEN GELECEĞE , GELENEKTEN GÜNÜMÜZE: BARANA
E. General Fatih Bengi
KÖKLERDEN GELECEĞE
Gelenekten Günümüze: BARANA
Kültürel miras, bir toplumun üyelerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarındaki dayanışma ve birlik duygularını güçlendiren bir hazinedir. İnsanların tarih boyunca biriktirdikleri deneyimlerin ve geleneklerin devamlılığını, geleceğin doğru kurulmasını sağlar,bugünümüz üzerinden geçmişimizle geleceğimizi birbirine bağlayan bir aidiyet ve kimlik duygusu verir.
Kültürel mirasın korunması, toplum olarak ortak sorumluluğumuzdur. Bu değerlerimizi koruyarak, gelecek nesillerinde bu zenginlikten faydalanmasını sağlamalıyız. Kültürel varlıklarımızın yok olması, sadece fiziki kayıplara değil, aynı zamanda tarihimizin ve kimliğimizin de kaybına neden olacaktır.
Kültürel miraslarımızdan biri olan
Geleneksel Sohbet Toplantıları; topluluk üyelerine sözlü geleneklerini canlı tutmaları, tarihlerini aktarmaları ve kültürel değerlerini paylaşmaları, onlara kimlik ve süreklilik duygusu sağlamaları için bir forum sağlayan sosyal uygulamalardır.
Bu toplantılar Türkiye genelinde çeşitli yerel isimler altında bilinmektedir: Çankırı'da "Yâran Sohbeti", Kütahya-Simav'da "Yaren Organizasyonu", Şanlıurfa'da "Sıra Gecesi", Elâzığ'da "Kürsübaşı Sohbeti" ve Balıkesir-Dursunbey'de "Barana Sohbetleri". Ankara ve çevresinde "Cümbüş, Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde "Delikanlı Örgütü", Niğde-Dündarlı'da "Gençler Heyeti", Kütahya şehir merkezinde ve Isparta'da "Gezek", Antalya ve Isparta'da "Kef/Keyif", Ankara'nın Beypazarı ilçesi ile Kırşehir, Yozgat, Karabük Safranbolu'da "Muhabbet", Balıkesir-Edremit, Manisa-Soma'da "Oda Teşkilatı", Van'da "Oturmah", Konya-Akşehir'de "Sıra Yârenleri", Ardahan'da "Erfene/Arfane", Afyon'da "Gezek", Bursa'da "Erfane/Gezek", Erzincan'da "Sıra Gecesi/Herfene" ve Diyarbakır'da "Velime Geceleri".
Köklü bir tarihi geçmişi ve kurumsal yapısı olan Geleneksel Sohbet Toplantıları, ilk bakışta bir boş zaman geçirme uğraşısı olarak görülse de geleneğin günümüze kadar gelmiş olması, bu toplantıların toplumsal hayat içerisinde önemli bir rol üstlendiğini göstermektedir. Türkiye’nin kimi bölgelerinde, unutulmaya yüz tutmuş olan bu gelenek yalnızca yaşlıların arasında yaşadığı gibi kimi bölgelerinde de değişen hayat koşullarına uyum sağlayarak devam etmektedir.
Geleneksel sohbet toplantıları temelde benzer bir işleve sahiptir: Öncelikli amaç iş dışında kalan zamanı sohbet ederek ve eğlenerek değerlendirmek, sohbete katılanları eğlendirirken eğitmektir. Sohbet konuları sosyal, siyasi meselelerden üyelerin ekonomik ve sağlık sorunlarına kadar uzanabilir. Bu toplantılar; somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması ve aktarılmasına, karşılıklı saygı ve dayanışma duygusunun özellikle genç kuşaklar arasında oluşmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Grup üyeleri sosyal statü, ekonomik ve diğer farklılıklar gözetmeksizin birbirleri ile eşit hak ve sorumluluklara sahiptir. Bu farklılıklar topluluk içinde hiyerarşik bir yapılanmaya sebep olmamaktadır. Grubun üyeleri günlük hayatlarında, yöneticiler ve yaşça kendilerinden büyük olanlar tarafından eğitilmekte, denetlenmekte, ihtiyaç duyduklarında kendilerine yapılan maddi ve manevi yardımlardan yararlanmaktadırlar.
Sözlü olarak aktarılan Geleneksel Sohbet Toplantıları, geleneğin yaşadığı bölgelerde özellikle halk edebiyatı, halk dansları, halk müziği, seyirlik oyunlar gibi gösteri sanatları ile toplumsal ritüellerin aktarılmasında çok önemli roller üstlenmektedir. Büyükleriyle bu toplantılara katılan gençler, geleneği yaşayarak öğrenir ve yaşararak sürdürmeye çalışır.
Bu toplantılar toplumsal adalet, yardımseverlik, hoşgörü, saygı gibi ahlaki değerlerin benimsenmesi gibi eğitici bir işleve de sahiptir.
Geleneksel Sohbet Toplantıları'na her sosyal kesimden insanın katılabilmesi ve katılımcıların eşit toplumsal statüye sahip olması, toplumsal barışın temini niteliğindedir. Böylece toplumsal ve toplumlararası hoşgörü ve barışın oluşmasına giden yolda önemli bir rol üstlenmektedir.
Sohbet toplantılarının oluşumu ve işleyişinde gelenekselleşmiş, yazılı olmayan kurallar vardır. Sayıları değişken olmakla birlikte genellikle 5-30 kişiden oluşan sohbet grupları, üyelerce seçilen 3-5 kişilik bir ekip ya da başkan tarafından yönetilmektedir.
Geleneksel sohbet toplantılarına genellikle 15-16 yaş ve üzerindeki erkekler katılmakta ve üye olmaktadır. Toplantıya katılmak isteyen kişilerin belli bir etnik grup ya da inançtan olma zorunluluğu bulunmamakla birlikte dürüst olma, sır saklama ve büyüklerine itaat etme gibi ahlaki niteliklere sahip olması beklenir.
Sohbet toplantısının ilkinde toplantı yöneticisi ya da başkanı seçilir, görevler hatırlatılır, sohbet sırasında ikram edilecek yemek çeşitleri kararlaştırılır, müzisyenlerle bağlantılar sağlanır ve toplantıların genel işleyişi belirlenir. Sohbet grubuna yeni birisi alınacağı zaman önceden kendisi hakkında araştırma yapılır ve sohbete katkısı değerlendirilir. Yeni üyenin diğer üyelerle sosyal statüsü başta olmak üzere pek çok yönden uyumlu olması gerekmektedir. Üye olmayanların misafir statüsünde toplantıya katılmaları ise tüm üyelerin onayının alınması koşulu ile mümkün olabilir.
Sohbet mekânına geliş ve selamlaşmada da belli kurallar takip edilir. Örneğin Barana geleneğinde sohbet odasına önce başkan sonra üyeler girer; Yaren geleneğinde ise üyeler hazır bir şekilde sohbet başkanını beklerler. Oturma düzeninde de belli kurallar takip edilir.
Dursunbey Folklor Araştırma Eğitim Turizm Derneği (DUFAD) tarafından düzenlenen, adını Farsça ''Barhane (Toplanma yeri)'' kelimesinden aldığı bildirilen ''Barana'' geleneğinin canlandırıldığı benim de katılma şansı bulduğum bu etkinlik UNESCO'nun “Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”ne alınmıştır.
Dursunbey Barana Geleneği’nin tarihi, yüzyıllar öncesine dayanıyor. Bu gelenek, zamanla gelişmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır.
Köy odalarında özellikle uzun kış gecelerinde yapılan Barana Sohbetleri eskiden köylerin sosyal hayatının önemli bir parçasıydı. İnsanlar bir araya gelir, türküler söyler, maniler okur, oyunlar oynar ve çeşitli gösteriler düzenlerdi. Barana geceleri, aynı zamanda köy halkının dayanışma ve yardımlaşma duygularını pekiştirdiği etkinliklerdi.
Barana'nın yaşatılması ve tanınır hâle gelmesi için 2001'de kurulan Dursunbey Folklor Araştırma Eğitim Turizm Derneği (DUFAD) çalışmalarına devam etmektedir.
Barana Geleneği sadece Dursunbey'in merkezinde vardır; mahallelerinde veya başka bir yerde yoktur. İlçede suç oranının düşük olmasının Barana Sohbetleri'ne katılan küçük yaştaki ahbapların aldığı terbiyeden kaynaklandığı söylenir.
Bu sohbetlerde dışlanan kişi toplum içinde itibar görmez; hatta bu kişiye kız dahi verilmez. Onun için Barana'dan atılmak çok ağır bir suç olarak görülür.
Konuşma fırsatı bulduğum Ahbaplar Sohbetlere oğullarını küçük yaşlarda getirdiklerini ve bu sohbetlerin çocuklarına çok şey kattığını belirtiler: "2001'de Dernek'in kurulmasıyla sohbetlere katılmaya başlayan birçok çocuklar ilk burada sazı ellerine almışlardır,bu çocuklardan bazıları şimdi üniversitede konservatuvarda okuyorlar."
Baranalardaki sohbetler ile Ahilik ve diğer esnaf kurumlarına ilişkin töreler birbirlerine yakın benzerlikler içerisindedirler. Baranalarda çalınan,söylenen ezgiler, oynanan oyunlar, hareketli canlı ve coşkuludur.
Barana gecelerinin en önemli unsurlarından biri türküler ve manilerdir. Yerel sanatçılar ve halk ozanları, kendi yazdıkları ya da halk arasında bilinen türküleri ve manileri seslendirir. Bu türküler ve maniler, genellikle aşk, hasret, kahramanlık gibi temaları işler.
Barana gecelerinde çeşitli oyunlar ve gösteriler de düzenlenir. Bu oyunlar, genellikle halk dansları ve dramatik gösterilerden oluşur. Katılımcılar, bu oyunlara katılarak hem eğlenir hem de fiziksel olarak aktif olur.
Barana gecelerinde, ev sahibi tarafından hazırlanan yemekler ve ikramlar sunulur. Bu yemekler, genellikle yöresel lezzetlerden oluşur ve katılımcılar arasında paylaşılır. Bu sayede, toplumsal bağlar daha da güçlenir.
Yaklaşık üç asırdır devam edegelen Dursunbey Barana Geleneği, sadece bir eğlence etkinliği olmanın ötesinde, toplumsal dayanışma ve kültürel mirasın korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu gelenek, köy halkının bir araya gelerek ortak değerlerini yaşatmasına ve gelecek nesillere aktarmasına olanak tanır. Aynı zamanda, Barana Geceleri sayesinde genç nesiller, yörelerinin kültürel zenginliklerini öğrenir ve bu mirası devralır.
Sohbetin yapılacağı eve erkekler toplu halde giderler: "Evin 10-15 metre önüne gelinip 'Sabahtan kavuştum ben bir güzele' türküsü eşliğinde sohbet yapılacak evin kapısına yaklaşılır; zeybek oynanır; sohbet sahibi evin kapısında misafirlerini karşılar, ev sahibi de zeybek oynar ve ardından sohbet evine girilir. Eve girilirken 'Sohbetin hayırlı olsun' denir."
Sohbet evine tek sıra halinde girilir.Barana sohbeti, her evde olmaz: Bu, sohbet sahibi için aynı zamanda bir onurdur.
Barana'ya katılanlara 'Ahbap', küçüklere, 'küçük Ahbap' denir.
Yaşı küçük olan Ahbap'a 'Kefil olabileceğin bir küçük Ahbap getir.' denir.O da sözünü geçirebileceği bir genci getirir. Bir yıl boyunca kendisini kim getirmişse onun bütün hareketlerinden kendisini getiren kişi sorumlu olur. Cezasını da mükafatını da o görür.
Barana'nın yönetimi 3 kişiden oluşur: Barana başkanı, hakim ve çavuş.
Barana Başkanı'nın her dediği mutlak suretle kanun gibidir. Başkan hata yaparsa ona yemek cezası kesilir ve bütün gruba yemek ısmarlatılır.Diğer Ahbaplar suç işlediğinde- ki çok nadir oluyormuş- onlara değnek cezası verilir,4 değnek ceza alanın en yakın ahbabı, 4 değneğin arkadaşına fazla geleceğini bildiğinden 'bu cezanın yarısını ben alayım' der ve iki arkadaş cezayı üleşirler.
Barana sadece çalıp söylemek, yemek içmek değil adeta sosyal, ahlaki ve terbiye kurumu gibidir. Küfretmek, kavga etmek vs bunlar ağır ceza gerektirir.'
Barana'lar sabah ezanına kadar devam eder. Başkan 'er ol' dediğinde ara verilir. Barana'da "er ol” demek serbest zaman demek. Yani ahbapların ihtiyaçlarını gidermesi için verilen ara anlamına gelir.
Çay, kek ve meyve ikramının yapıldığı gecede yöresel bir oyun olan ''Yattı Kalktı'' ve "palaska" gibi oyunlar da oynanır. Hata yaparak oyundan çıkan oyuncuların ''Kedi, tavuk ve eşek'' taklidi yapmaları davetlileri güldürürken, etkinlik karşılıklı sohbetlerle sona erer.
Barana sohbetlerine katılımın genelde küçük yaşlarda başlar ve gelen "Küçük ahbap"lar terbiye ve disiplin anlamında çok şey öğrenir, sohbetler sevgi ve saygı çerçevesinde gerçekleşir. Baranalar da kadın ve içki yoktur.
*Baranalarda gönüllülük esastır. Başkan İnce'nin deyimiyle :"Barana, disiplin, terbiye bir nevi eğitim evidir; sohbet nasıl yapılır, nasıl oturulur, nasıl kalkılır, bunlar öğretilir. Kimse zannetmesin ki baranalarda sadece türkü söyleniyor, oynanıyor,yenilip içiliyor,Barana gecelerinde kültürümüze özgü adap terbiye öğretiliyor."
Barana başkanı Ali ince yaptığımız sohbette Barana sohbetlerinin kasımda toplanmaya başlandığını , bunların mayısta son bulduğunu, genellikle kışlık bir kültür olduğunu ,ev sahibi ahbapların, sohbetler sırasında yiyecek ikram ettiğini ifade etti: "Bizim yaşlı ağabeylerimizden, büyüklerimizden öğrendiğimiz, Barana sohbetlerinin yaklaşık 300 yılık bir geçmişi olduğu ..Barana'da kadın ve içki olmadığı; sevgi, saygı'nin ön planda olduğu...'
Dursunbey, doğal güzellikleri ve tarihî dokusuyla turizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Barana Geleneği de bu potansiyeli artıran önemli unsurlardan biridir.
Turistler, Dursunbey’de düzenlenen Barana gecelerine katılarak, köy halkının sıcak misafirperverliği eşliğinde bu kültürel zenginliği deneyimleyebilirler. Ayrıca, Dursunbey’deki diğer tarihi ve doğal güzellikleri de keşfetme fırsatı bulabilirler.
Dursunbey’i ziyaret eden herkesin bu eşsiz kültürel deneyimi yaşamasını öneririm.