Berfin Keskin

Sessiz Su Krizi

Berfin Keskin

Sessiz Bir Su Krizi

Sabah uyanıyoruz. Elimiz hemen telefona gidiyor. Birine günaydın mesajı atmadan önce bile Spotify’dan bir şarkı açıyoruz. Belki ChatGPT’ye bir şey soruyoruz. Dijital gibi görünen bu dünya, aslında fazlasıyla “fiziksel” bir şeye dayanıyor: Suya.

Evet, yanlış duymadınız. sistemlerin arkasında, milyonlarca litre su harcanıyor. Neden mi? Çünkü bu teknolojilerin arkasındaki veri merkezleri, o yüksek performanslı işlemcileri soğutmak için ciddi miktarda su kullanıyor. Üstelik bu tüketim, tam da dünyanın su sıkıntısıyla boğuştuğu bir dönemde yaşanıyor.

Bir Bardaklık Sorgu

University of California, Riverside’dan gelen verilere göre; ChatGPT gibi büyük yapay zekâ modelleri yaklaşık 625 sorguda bir bardak su harcıyor. Tek başına düşündüğünüzde küçük bir rakam gibi… Ama dünya genelinde her saniye milyonlarca sorgu yapıldığını düşünürseniz tablo hiç de iç açıcı değil.


Microsoft’un Iowa’daki veri merkezinde, sadece üç ayda bölgedeki nehir seviyesini düşürecek kadar su kullanılmış. Amazon, Google, Meta gibi devlerin veri merkezleri de benzer şekilde su stresi yaşayan bölgelerde faaliyet gösteriyor. Günlük su tüketimleri milyon litreleri bulabiliyor. Kimi zaman bir kasabanın tüm su ihtiyacına eş değer.

Ve sadece sunucular değil… Nvidia’nın ürettiği yapay zekâ çipleri için de yaklaşık 10 litre saf su kullanılıyor. Yetmedi, bu sistemleri çalıştıran enerji santrallerinin çoğu da su tüketen santraller.

Bu sistemlerin bir kısmı kuraklık riski yüksek bölgelerde kuruluyor. Yani yalnızca doğayı değil, çevresindeki insan yaşamını da etkiliyor.

Peki Ne Yapmalı?

Yapay zekâdan vazgeçmek değil derdimiz. Ama bu teknolojileri sonsuz ve bedelsiz bir kaynakmış gibi kullanmaktan vazgeçmek şart.

Çözüm var mı? Elbette:
    •  Daha az su tüketen soğutma sistemleri geliştirilmeli.
    •  Soğuk iklimli bölgeler veri merkezi yatırımları için tercih edilmeli.
    •  Kullanılan suyun geri dönüştürülmesi yaygınlaştırılmalı.
    •  Ve en önemlisi: Şirketler su ayak izlerini açıklamak zorunda olmalı. Tıpkı karbon ayak izlerinde olduğu gibi.


Unutulmaması Gereken Bir Diğer İz: Karbon

Yapay zekâ sadece suyu değil, enerjiyi de yutuyor. Örneğin GPT-3’ün eğitimi sırasında yaklaşık 552 ton karbon salımı gerçekleştiği tahmin ediliyor. Bu da bir arabanın 1 milyon kilometre yol yapmasına denk.

Her sorgu, her satır, her işlem görünmez bir enerji yükü taşıyor. Google aramasından 3 ila 5 kat daha fazla enerji harcıyor çoğu zaman.

Yapay zekâya kızmak değil meselemiz. Ama artık bu teknolojilere bakarken bir şeyi unutmamalıyız:
Her yazdığımız cümle, bir yerlerde bir fanı döndürüyor, bir soğutma sistemini çalıştırıyor, bir damla suyu buharlaştırıyor olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları